11 Şubat 2011 Cuma günü Genk C-Mine Kültür Merkezinde Prof. Dr. Üstün Dökmen tiyatro ekibiyle birlikte bir program yaptı.
Küçük Şeyler adlı programda Prof. Dr. Üstün Dökmen gündelik hayatımızdan basit örnekler verip, bazen ne kadar gülünç hareketlerde bulunduğumuzu ve bakış açılarının nasıl etkilenip yanlış yönlendirildiğini anlattı.
Bu yazımızda Prof. Dr. Üstün Dökmen verdiği mesajları bulabilirsiniz.
‘Küçük şeyler bir takım çelişkilere yol açar. Kendi ülkemizde çocuk yetiştirmek zor olduğu gibi başka bir ülkede çocuk yetiştirmek dahada zor. Yurtdışında yaşayan insanların çoğunluğu memnun değil. Ilk kuşak para biriktireyim geri dönerim düşüncesiyle buraya geldi, sonra ailesini ve çoluk çocuğunu getirdi. Çocukların okulu bitsin, emekli olayım, gurbetin kahrını çektim haklarımı öldürmiyeyim, 6 ay burada, 6 ay Türkiye’de yaşarım, hatta keşke gitmeseydim düşüncesi var insanlarda. Bunlar bir gösterge, insanlar bir takım çelişkiler içinde. Önemli olan hangi kararı verdiysen mutlu olacaksın. Bu dünyanın eksileri artıları var, nerede olursan ol keyfini çıkar. Hiç bir şey %100 değildir. Buraya gelenler buranın kültürünü bilmiyorlar. Türk İslam Kültürünü kaybetmekten korkuyor ve ‘orada bir şey yok’ diyor. Bu duygu herkesde olur. Bilmemiz gerekir ki herşeyi ve heryeri sevebiliriz, annemi, babamı, devletimi, bu devleti,… bu ülkene ihanet değil. Bütün dünya benim kardeşimdir.’
Tiyatro ekibi Yeniden bu konuşmanın ardından ‘bir başka ülkede yaşamakla’ ilgili bir oyun sundu. Oyundan sona aile içinde konuları müzakere etmek gerektiğini, sen dili değil de ben dili kullanılması gerektiğini vurguladı. Örneğin ‘sen bunu neden yaptın’ yerine ‘bu davranışın beni üzdü’ dememiz daha etkili olur. Ülkemize bağlı olalım, bağımlı değil.
‘Hayata değişik açılardan bakmayı bilmemiz, öğrenmemiz gerekir, yoksa ufuğumuz daralır. Farklı bakışların olması bilimin bu düzeye gelmesidir. Sürekli aynı bakış bir toplumu yok eder.’
‘Dünyada çocuğunuzun en çok sevdiği kişi sizsiniz ve en çok kızdığı kişide sizsiniz. Çalış oğlum çalış, yerine, oğlum ne hissediyorsun, sormamız gerekir. Gereksiz yere itişmeyelim, işbirliği yapalım. Çocuklarımızı iyi yetiştirelim, anneye babaya vurulmadığını bilsinler. Yerinde otoriteni kullan ve kurallar koy. Sevgi sonsuz, saygı karşılıklı, otorite benim! ‘
‘Araştırmalara göre Türklerin ve Arapların zeka gelişimi Batılılardan daha hızlı. Ana dilde eksiklik olduğu için buradaki çocuklar başarılı olamıyorlar. Çocuğun ana dilinin güçlü olması her konuda başarılı olması demektir. 1. dili öğrenemedinmi, 2.dilde yarım olur.’
‘Çocuklarınıza küçük sorumluluklar verin. Ufak da olsa seçme özgürlüğü verin. Kendi aklını kullanmasını istiyorsanız, ufak özgürlükler verilmesi çok önemli. Bazı şeyleri yaşayarak öğrenmesine izin verin.’
Türk Dernekleri Birliği Başkanı Rifat Can’ın açılış konuşmasından sonra, Genk belediye başkanı Wim Dries de bir selamlama konuşması yaptı. Bir kısım izleyiciler salonun doldu olmasından dolayı proğramı ayakta izlemek zorunda kaldılar.